MUSTAFA

KEMAL

ATATÜRK

1981 - 193∞ Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucu Lideri

HAKKINDA
ata
atam
Nutuk 1.Bölüm / 2.Kısım / Konu 9: "Ali Kemal Bey'in Tamimi"

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün 15 Ekim 1927 Cumartesi günü, Cumhuriyet Halk Fırkasının İkinci Büyük Kurultayında kürsüden, altı gün boyunca ve toplamda 36 saat 33 dakikada okuduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yolunda nasıl bir Milli Mücadele yolu izlediğini anlattığı metindir.

"Efendiler, geleceğe ait tedbirler hakkında fikir alışverişinde bulunmadan evvel maziye ait vakalar ve hadiseler hakkında maruzatta bulunmak ve senelerden beri devam eden faaliyet ve icraatımızın milletimize hesabını vermek vazifem olduğu kanaatindeyim. Hadiseler ile dolu olan dokuz senelik bir devrenin tarihine temas edecek maruzat ve beyanatım uzun sürecektir. Fakat mesele, yapılması zaruri bir vazife olduğuna göre, beni mazur göreceğinizi ümit ederim." M.Kemal ATATÜRK

NUTUK 1. BÖLÜM (1919-1920)

2.Kısım / Konu 9: Ali Kemal Bey'in Tamimi

25 Haziran'a kadar Amasya'da kaldım. Hatırlardadır ki, o tarihlerde Dahiliye Nezareti'nde bulunan Ali Kemal Bey, benim azledildiğim ve artık benimle hiçbir resmi muameleye girişmemek ve hiçbir talebimi yerine getirmemek hususunda şifre ile bir tamim yapmıştı.

23 Haziran 1919 tarih ve 84 numaralı olan bu şifre, muhteviyatı dikkat çekici bir zihniyeti gösterir vesika olduğu için aynen arz edeceğim:

Dahiliye Nazın Ali Kemal Bey'in 23.6.1919 tarihli ve 84 numaralı şifresinin çözülmüş suretidir:

Mustafa Kemal Paşa büyük bir asker olmakla beraber, günümüz siyasetini o derece bilmediği için, büyük hamiyet ve gayretine rağmen, yeni memuriyetinde asla muvaffak olamadı. İngiliz fevkalade temsilcisinin talep ve ısrarıyla azledildi ve edildikten sonra yaptıkları ve yazdıkları ile de bu kusurlarını daha ziyade meydana vurdu. Reddi İlhak Cemiyetleri gibi Karesi ve Aydın havalisinde İslam ahaliyi haksız yere kırdırmaktan ve fakat bu vesileden istifade ile halkı haraca kesmekten başka bir iş görmeyen emirsiz, saygısız ve gayri kanuni teşkil edilen bazı heyetler için öteden beri çektiği telgrafnamelerle de siyasi hatasını idareten de artırdı. Adı geçenin İstanbul'a getirtilmesi Harbiye Nezareti'ne ait bir vazifedir. Lakin Dahiliye Nezareti'nin size kati emri, artık o zatın azledilmiş olduğunu bilmek, kendisiyle hiçbir resmi muameleye girişmemek, hükümet işleriyle alakalı hiçbir talebini yerine getirtmemektir. Bu talimat dairesinde hareket eylemekle ne gibi mesuliyetlerin ortadan kalkacağını takdir buyuracağınızdan ve bu mühim ve vahim dakikalarda memur, ahali, her Osmanlıya düşen en büyük vazife, Sulh Konferansı'nca mukadderatımıza dair karar verilirken ve beş senedir yaptığımız cinnetlerin hesaplan görülürken, artık aklımızı başımıza devşirdiğimizi göstermek, akıllıca ve tedbirlice hareketleri örnek almak, fırka, mezhep, ırk ihtilaflarını gözetmeksizin, her ferdin hayatını, malını, ırzını koruyarak, medeniyet gözünde bu memleketi bir daha lekelememek değil midir?